15 Kasım 2012

nokta sandığım her şey aslında bitmesine izin vermediğim , uzattıkça uzattığım , tadını kaçırdıkça kaçırdığım cümlelerimi , aşk sandıklarımı bağlayan birer virgülmüş. hiç bi nokta son değilmiş eğer aşığın ağzından çıkmışsa. hiç bi son karanlık değilmiş ve. kestim tüm parmaklarımı. tuttum nefesimi.  şimdi matem. şimdi kırmalıyım tüm kalemlerimi. yakmalıyım tüm defterlerimi.
bilmiyorum ne olacak bakabilsem yarına.. tek tek toplamalıyım anılarımı geldiğim yollardan geri dönüp. yeşeren tüm dallarımı kesmeliyim ve de. teşşekür borçluyum ama. teşekkürler rolünü oynamayan arkadaşım. teşekkürler yanımda yürümeyen yol arkadaşım. ve teşekkürler hisettirdiğin herşey için, tükettiğim tüm kalemlerim için , bitirdiğim tüm defterlerim için. bunun gerçek bi veda olduğunu yazmama gerek yok. kabul etmeme de gerek yok. sen kabul etmiyosun diye değişmiyo ki gerçekler. gerçekler aslında o kadar da önemli. o kadar da.önemli. mizanını bilmem de. bu dünyada benim değilsin , hiç oturup dinlemiyceğin kabulüm artık. anlamıyorum. istemiyorum. ama biliyorum. ama bekliyorum. hadi gel artık. hazırım. gel ve başla son'um.

19 Eylül 2012


                                                                                     14 eylül. 23:01

Aslında hiç  bir şeyin önemi yok. ölümün yanında daha ciddi ne olabilir ki 
zaten. Her şeyin sonlandığı noktaya basıyorum şu an. Ve yine hiç bir şey beklemiyorum senden. Okuman bile önemli değil aslında bunu.Önemli olan benim yazmam. Hep böyle olmadı mı zaten ? Neyse konu bu değil. Hep düşünmüşümdür başına gelen başıma gelseydi ne olurdu diye. Ama burada olmak daha güzel.Hem sevildiğinden emin olamazsın, sevginden emin olduğun kadar. Neyse konumuz bu da değil. Hakkında hiç bir şey bilmediğim doğrudur. Hakkımda hiç bir şey bilmediğin doğrudur. Sadece bu bi nokta işte. Şimdi sen yazdıklarımdan bir şey anlamıyorsundur da .Dedim ya okuman bile önemli değil ,  ben yazdıktan sonra. Düşünüyorum da daha saçma , imkansız birisini bulamazmıydım diye. O kadar komik ve saçma durumlara düşürüyosun ki beni. Ama tam da şu anda bişeylerin eksildiğini hissediyorum içimden. Sana dair. Sen bilmezsin çok uzaklardan yazıyorum ben. Ve şimdi terkediyorum seni kendimden.

                                                                         -SON-

14 Eylül 2012

8 Eylül 2012

Farkettiğim üzre bazı kurbağalar , filler ve büyüyemeyen büyükler kendilerine bulutlardan hayaller kuruyolar..
pamuk şeker dünyalar yaratıyolar..
sonra oynamaya başlıyorlar kendi yazdıkları bi tomar senaryoyu..
Güne bülent ortaçgille başlayan turuncu kurbağalar bahsettiğim..
dünyadaki tüm kumaşları hunharca katleden moda düşkünü filler bahsettiğim..

5 Eylül 2012

inanamazsın nadiren

nokta konduktan sonra hatırlanan kelimeler.

Ütopik dünyamın kralı..
Allah'ım, düşünemiyorum bile.
Sanırım dünya dönmeyi bıraktı.
Ya da kalbim atmayı.
Kanımın çekildiğini hissediyorum.
Ah benim sevgili Senem.
Şubat'a ve Eylül'e borçlandım .
"hatırlayarak yaşamak boynumuzun borcu ama ölürdün unutmasan."
5 Eylül.
Sanki güzel bir rüya.
Yaşandığına inanamıyorum hala.

Ütopik dünyamın ikinci  sakini.
Eğer bir çölse bu dünyam,
Sende yıllardır hasretini çektiğim serabımsın.
Eğer bi geceyse bu dünyam ,
Sende dolunayı sönük bırakan mehtabımsın.

5 Eylül...
Yaşandığına inanamıyorum hala...



28 Ağustos 2012


Lalalalay lalalalay. cümlesi sanırım en çok farklı seslendirilebilecek cümle.uykunun rengi  sarı"ysa. senin rengin ne olurdu ? Rengini bulmaya çalışırken , yüzlerce cümle kurarken saçlarına dair , hiç bakamadım ya gözlerine ,  en sevdiğin renk ne bilmiyorum ya hani . Düşünüyorum bazen , yazasım vardı da . seni kahramanı mı yaptım hikayelerimin.  yoksa sen dokunduktan sonra mı kalemim sancılandı böyle.Sanki sevgiliden bahseden tüm şarkılar sana yazılmış.sanki güneşten bahseden tüm şarkılar sana yazılmış.Sanki çimenlerden bahseden tüm şarkılar sana yazılmış. sanki biri seni bana ilmek  ilmek  işlemiş.  ya  da tüm sabahlarıma  ,  tüm sigaralarıma  ,  tüm kağıtlarıma ve kalemlerime  , kedimin  hırlamasına..
bazen sadece birisiyle paylaşamak istersin hayatını,şarkılarını,tütününü.

14 Ağustos 2012

Kadir gecesi bu gece..
Dua vakti.
Bin ayın dengi.
yalvarma yakarma zamanı.
Ve ben öyle acılar çekiyorum ki
UZAK sın ki öyle.
Mesafeler kısalsın diye dua edicem bu gece.
Gönlün ısınsın diye dua edicem gönlüme.
ya da
unutabilmek için artık edicem dualarımı.
dinsin diye acılarım.
Bu kadar acımasız olmaman için.
Seninde yapabilcek bişeyin yok ya...
Sen elmayı seviyosun diye..
demiş nazım.
sen bi elmasın.
bense kurt.
sen amerikadasın.
bense muş.

KALBİM
BU
KADAR
ACIMASA
TAMAM
DA.
ÇOK CANIM YANIYO..


13 Ağustos 2012

Çikolataları
    sana 
       tercih
          etmem , 
              çok
                  komik 
                      değil mii ?
                                                  

10 Ağustos 2012


Bi şarkı söylesek ya. Beraber.

Bi çiçek diksek ya. Beraber.

Bi kere gülüşsek ya. Beraber.

Bi hayal kursak ya. Beraber.

Bi uyusak ya. Beraber.

Bi karşılaşsak ya. Tesadüfmüş gibi.

Yıldızları saysak ya. sen sağdan başlasan , ben soldan

Ellerini seyretsem ya. yanlızbaşıma

2 Ağustos 2012

Bi Yer

Son sözler söyleneli öyle çok olmuş ki..
Kelimelerin aciz kaldığı yerdeyim.
Harflerin birkaç karalamadan ibaret kaldığı.ı
Özlemin alışkanlık olduğu yer.
Adının sesli söylenemediği. 
Hiç uğramadığın.
Çaresizliğin ete, kemiğe büründüğü.
Varlığından haberinin olmadığı biyer.
Gündüzlerinin hep albino geceler olduğu.
Aydınlıklar gölgelerden ibaret olan.
Hayal kurulmayan.
Vs.
Vs.
Vs.
Vs.
Uyu sen ..
Boş boş konuşuyorum işte.

5 Temmuz 2012

günün birinde

belki bi gün . belki bu dünya da . belki berzahta. otururuz. okursun. sonra ya gülümsersin . ya çekip gidersin. belki bir gün konuşuruz. merhaba derim. susarsın belki.  ya da duymazsın. sesim kısılır çünkü. çıkmaz hatta. kalbimin sesini duyarsın. utanırım. sonra kuramadığım hayalleri kurarız belki. sanırım uykum geldi. saçmalıyorum da zaten. sen, uyu sen. ben biraz kalıp gidicem. uyu sen. kar yağar belki o gün. bi martı ölür ya da . belki bi kalp durur. benden habersiz bi şair aynı kelimeler dokunur.  belki. bir gün. bunu da okursun . bunu da. utanırım. ah şu engeller. hiç tanımasaydım. daha çok olurdu belki ihtimaller. ya da ikimizin geçtiğii bi cümleyele ihtimal kelimesi anılmaz . hiç . sanırım ikimiz hiç bi zaman aynı cümle de de geçmeyiz. bunları saymazsak tabii. hem niye sayıyomuşuz ki. bazıları arkadaş der , imkansız der. bazıları çirkin der imkansız der. ben yok diyorum. imkan kelimesi yok ki diyorum benim uydurduğum bi kelime diyorum lıfhiz gibi bi kelime . olmayan aslında.
hani en yakınındakiler. her sabah gördüğün , her zaman gülüştüğün , hayatını ve çoğu zaman gençliğini paylaştığını insanlar da anlamıyorsa seni. ama çok uzağındaki , odana bir kaç nameyle sızmış birileri anlayabiliyorsa. ya yıllarının boşa gittiğini düşünüyorsan ve seni anlayabilecek kimse yoksa oturup anlatabileceğin kimsen yoksa. ya da ondan başka kimseye anlatmak çare değilse.ya en yakınındakiler bundan basitçe bahsediyorlar. kolayca dile getiriyorlar. merhaba dedim diyorlar sonra da defol dedim diyorlar. nasıl başarıyorlar? benim bunca çektiğim acıyı nasıl bu kadar ti ye alabiliyorlar ? sanırım . sanmam

21 Mayıs 2012

kimsiniz ?

gündüzüm nerede bilinmez de, gecem hep seninle..
gözlerimi açtığımda aklıma ilk senin gelmen de mi anlatmaya yetmez.. 
sesini  unuttum ...
 artık dinlediğim şarkıları söyleyenler , senin sesin..
imkansızsın gerçekten anlıyorum artık..
imkan kelimesini lügatımdan kaldırdın ya zaten..
bi tarafın kapkaranlık..
bulunduğun yerden ay görünmez ya hani bazı geceler..
ışıklar zaten yıldızları silmiştir..
ıssız , yalnız, kapkaranlık.. öyle hissedersin ya bazen..
öylesin..
diğer yanınsa renkli bi kumpanya..
turuncuların ,uçuk sarıların ağır bastığı..
öyle neşeli ..
tüm insanlarının mutlu olduğu deniz'in dizine kıvrılmış bi kasaba gibi..
martılarının bile gülümsediği bi sahil..
mızıkaların ve akordiyonların her daim duyulduğu , dar sokakları olan yemyeşil bi ülke gibi..
öylesin..
kimsin..
ahh
sensin..

15 Mayıs 2012

Çifte acı

sizde ırsi mi kalp kırmak ?
kırıp , parçalayıp eline vermek kalbini ırsi sanırım sizde..
bu kadar acımasız olmayı kimden öğrendiniz..
neden bu kadar çok dökülüyo kalbim sizden bahsederken..
7 şubat benim ölüm yıldönümüm mü aslında ?
sizde açık yarama basılan  tuz'lar mısınız ?
nasıl oluyo anlatınsanıza bir kere..
offf.
offf.
offf.
offf.
offf.
offf.
offf.
nefret edemiyorum ki sizden..
nefret tozunuz varsa bi siz'lik alabilirmiyim ?
komsunuz,bakkalınız,pencereniz hatta tuvaletiniz bile benden çok görüyo sizi..
kader dostlar kader..
geleceğinin bize hep güzel yazılmış olmasını umduğumuz kader..
sen benim mürekkebim,
sen ben kalemim...
ve
bir ayna..
siz'den dem vuran hep..
k a l b i m  d ö k  ü   l   ü    y  o  .   .    .

12 Nisan 2012

Ellerini haketmek için ne yapmalıyım ?
Burnum.. kokuna layık olabilmek için ne yapmalı ?
İstediğin herkes olabilirim..
Sağ tarafıma oturmuş kalbimi dengeliyosun..
Sen bu cüreti , gözlerinden mi alıyosun ?
Bi kirpiğine yapışsam.
Saçında bir tel olsam.
Ya da ne bileyim..
En öndeki dişlerinden biri olsam..
Bi iç organın olsam ,kalbinin yanına kıvrılsam..
Ya da ellerinin derin çizgilerine yerleşsem..
Gamzene kurulsam şöyle..
Dudaklarında uyusam..
Nefesinden içsem..

24 Mart 2012

SONRA Bİ GÜN SENİ DÜŞÜNMEKTEN YORULDUĞUMU FARKETTİM

AMA YİNE DE VAZGEÇMEDİM
SENİN YORGUNLUĞUN
ŞEYE BENZİYORDU
ŞEYEE
HANİ GÜZEL Bİ DAYAK YERSİN YA ANNENDEN
HUZUR ÇÖKER TEPENE
İŞTE ÖYLE Bİ YORGUNLUK
benim sevgili mürekkebim.
yorgunluğu da güzel 
yorgunluğun da.. 
lütfun olmadi ki.. 
hep kahır hep kahır bana..

dilden dile..

herkesin bi aşk hikayesi vardı..
ama iyi ama kötü
yaşanmış yada bi bohçaya konulup sandıklarda unutulmuş

herkesin bi aşk acısı vardır
ama büyük ama küçük.
çabuk unutmuştur yada hayatını acıya yavaş yavaş karıştırıp acının ağır bastığı bi hayat kurmuştur kendine..


herkesin bi aşk arzusu vardır
ama imkasız ama imkanlı..
ama yakın ama uzak..

herkesin bi aşk kahramanı vardır..
ama hırsız ama çocuk..
tanıdığı yada tanımadığı..

herkesin aşkı yalanladığı vardır..
tüm bu hikayenin sonunda..
ama ölümden önce ama ölümden sonra.

15 Mart 2012

senı ıste sen

Icıme cektıgım tutun kac kez sen oldu da cıktı.. 
Dınledıgım sarkılar kac kez sen oldu da dolandı dılıme.
Kac gecem sen oldu da sabaha vardı..
Sen kac kere sensız kaldıgımı bıldın mı..

26 Şubat 2012

iyi insanlar

aslında kimse bilmez.. dünyadaki iyi insanlardır dünyanın dönmesini sağlayan.. birileri bir yerlerde adam öldürdükten sonra, gece uyurken , o insanların olduğunu bilerek rahat bir uyku çekerler.. şu nereye saldıracaklarını bilmeyen  "piç"ler diye adlandırdığımız amerikan askerleri de o insanların varlığıyla derin bi nefes daha çekerler kokainle keyiflendirilmiş sigaralarından.. ya da öyle bişey işte söylemek istediğim dostlarım.. her ne kadar işimize gelmese de söyledikleri, her ne kadar görmesek bile onları.. inanın olmadıkları zaman çok can sıkarlar.. birileri bize iyi bişeyler yapmamızı söylemeli.. her ne kadar dinlemiycek olsak da ..

25 Şubat 2012

oyun..

sır gibi düştük herbirimiz.. sıcacık bi rahme.. ve sonra sırlı yollarla doyduk ve doğduk.. insan aklını başına aldığı andan itibaren.. hayat"ı tanımlandırmaya çalıştı.. aşk"ı da hakeza.
ve insan başına aşk"ı aldı.. sonra başı acı dan hiç kurtulmadı..

21 Şubat 2012

 Nerede şimdi o ela gözler..
 hangi kareyi şereflendiriyo..
 hangi kadir kıymet bilmez bakabiliyo şu an ,hep kayan yıldız ışıltısındaki ela gözlerine..
 en son hangi filmi izlediler..
 ahh o gözler..
 ahh o gözler..
 yüreğim dağlanıyo..
 yine
 ve
 yine..

18 Şubat 2012

o kadar çaresizim ki !!!

elim kolum bağlı !!

o kadar çaresizim ki!!

ilk defa bu kadar çaresiz hissediyorum kendimi !!!!!!!!

bana de ki şunu yap.. şunu yap  , beni bir dakika boyunca izlemene izin vericem..

sana bir iki dakika birşeyler mırıldanıcam..

off öyle çaresizim ki !!!
bırak yıkasın geçmiş bizi..

Yıllanmış dostum.. ne kadar bekledim seni bi bilsen.. sahi ne çok zaman geçmiş.. kalbim dökülüyo.. gözlerini ne kadar da özlemişim .. bu güneymiş kısmet.. ben önde , sen arkamda  küçüklüğümüzden geçtik.. tüm uzuvlarım ağlamak istedi.. boğazıma öyle koca bi düğüm oturdu ki.. hiç bi cümle yeterli değil ki.. off yüreğim dağlanıyo dağlanıyo ! ilk aşkım.. bırak yıkasın ya geçmiş bizi..  her sabah evden çıkarken , acaba bu gün o gün mü derdim hep.. bu gün o günmüş ya.. ahh organlarım , içim birbirine karıştı.. ağlasam ya ben..

merhabalar küçük çocuk.. ne de büyümüşsün.. saçların aynı kalmış.. bi de gözlerin..

11 Şubat 2012

öyle bişey ki bu kolay anlatamam..

olmaz mı hiç ?

Ben ne diye sözler verip duruyosam..
Hangi dediğimi yapabildim ki ben bu güne kadar..
senden bidaha bahsetmiycekmişim...
hah!
komik oluyorum senden bahsedice..
çaresiz oluyorum..
aciz..
yalnız..
ama seninle..
hatırımda kalan silik gülüşünle..
off..
ne bitmez bi tekerrürmüş anasını satayım .!
yaşa dur !



biliyomusun.
gözlerim doluyo,
uzaklaraa dalıyor..
gökyüzü bazen ciğerime doluyor..
canım öyle yanıyor ki..
atsan atılmaz satsan satılmaz..
nefes alırken , boğazımı yara yara , yırta yırta ulaşıyo ciğerlerime hava..



var tabi yaa..
eksik bişey var tabii..
duraktan kalksam da dolmuş gibi..
arka koltukta unutulmasam da,
ne terliklerimle gelebilirim sana, ne de bulabilrim sonunda aşkı..

9 Şubat 2012

bilmezmiyim..

az önce , baktım da sana.. çok mutlusun be çocuk.. çok güzelsin be çocuk..

ben ne berbatım be çocuk.. ne hoyratım.. ne de yakışmıyorum gülüşüne..

ne de sönük kalıyorum gözlerinde..  kal orda sen çocuk..

gelme buralara  hiç..
Garanticisin Korkuyorsun !



 insancıkların dinlediği şarkıların hayatlarıyla paralel olması falan gerekmiyodu dimiii ??

ona göre yanii

8 Şubat 2012

Off Poff !!

Hani bâzen hiç bişeyden mutlu olmaz ya hani insan .. ne sağlığının kıymetini bilir, ne sevdiklerinin , ne de monotonluğun.. hiç bişeyden zevk almaz ya insan bâzen .. öyleyim işte.. deprosyana girmeye dahi eriniyorum , o şekil yani.. okula gitmek istemiyoruum , okula gitmek için erken yatmak istemiyoruuum , duş almak istemiyoruum , hatta öyleki şu süreçte tuvaletimi bile yapmak istemiyorum.. acaba dondurabilme imkanım olsa güzel olmazmıydı ? ama o zamanda hayatımdan çalardım .. poff ne saçmalıd yaa ben.. yaşamam gerekiyosa ki.. henüz ölmedim.. ben de yaşarım.. napak yaşayak


Dağılın beyler !! Herif haklı !!

6 Şubat 2012







Dedi şair ve sonra intihar etti kendinden onu.. oysa ki beklemek en korkunç biçimiydi yaşamanın.. ve daha şimdiden ,ömrünün yarısına yaklaşmıştı bekleyip durduğu şairin..ne kadar uzun yaşarsa, o kadar daha çok bekliycekti de zaten.. uzuun yıllar sonra , artık beklemediği süre öyle azımsanıcaktı ki.. doğdu ve beklemeye başladı diye dolanıcaktı dillerden dillere , yıllanmış ellerdeen ellere ve bulutlu gözlerden diğerlerine..ve  şubatın her yedisinde.. bir kuş azad edilicekti.. ya da bi çocuk mutlu edilicek.. iyi şeyler yapılıcaktı .. şubatın her yedisinde..

5 Şubat 2012

şöyle güzelce bişeyler yazsam.. gelse de  uzuun uzuun yazsam... ama ben kör olucam dedim.. bide sağır.. e ozaman kalemimde kör olur.. dilsiz olur.. ahh çocuk ! sen ne haltlar yediğinin farkında mısın !!

3 Şubat 2012

Unuttum

Aslında söylemeye korktuğum bı gercek var... Üçe kadar sayamayabilirim.. Unutabilirim birkaç rakamı..

31 Ocak 2012

yada kalbim patlıycaaak
çok tırrrrrrrrrsıyorum.. öyleki damarlarım çatlıycak
sevgili çocuk , beni iyi dinle. şimdi sana el sallıycam.. ve üç"e kadar sayıcam.. üç dediğimde sen de bana el sallamazsan.. kendimden seni intihar edicem..

çocuk"luk..

Şey hatırlıyorum.. küçükken bi sitede otururduk ve kar yağdığında ,bayram yağardı aslında.. gözyaşım çıktığı kadar ağlardım  atabilmek için kendimi karlara.. ve yıllar sonra saat gece yarısından once.. ben evde zap lıyorum.. o küçükken olan ne üdüğü belirsiz yok içimde.. kar olduğunu hatırladığımda mutlu olduğum üdüğü belirsizlik.. ama herkesin bi çocuk yanını çıkardı sanki ortaya.. bana biraz da hayal kattı aslında.. karlarla mühürlü isimlerle ve çocuklar gibi. şen, şakrak,matrak. vesaire vesaire..
şey hatırlıyorum..sokak lambasına baktımda kalbime yağan bayramları..

21 Ocak 2012

unuttum

Şey yazıcaktım.. şeeyy.. terli saçlarını , yediğin tırnaklarını , göbeğine kadar çektiğin pantolonunu , uup uzun gravatını , muzip dişlerini , gülen gözlerini .. ama vazgeçtim

Kah.Mar

Başka bi şehirde açtınız mı hiç gözlerinizi ? üzerinize yağan tuzdan bozma karlarla hemde.. incecik olmasına rağmen üstünüz , hiç üşümediğiniz oldu mu başka bi şehirde.. ve gece olduğunda , tekrar şehriniz de buldunuz mu kendinizi hiç ? oyulmuş bi elmanın içine konmuş tütünü ,çektiniz mi bayram eden ciğerlerinize , yada okunmamış bi ezanın namazını kıldınız mı ? beyaz bi tül , kırmızı halı gibi serildi mi hiç ayaklarınızın dibine.. ahh ne hoş başka bi şehirde açmak gözlerini...

16 Ocak 2012

ben

12 eylül de doğmuşum.. daha doğduğum günle  merhaba ben asık suratlı muhalefet demişim. ankara"da darbenin kucağına ..incir ağaçlarının ocaklara dikilme yıl dönümünde., çıkmışım sığınağımdan. ve merhaba ben asık suratlı muhalefet demişim.yaşamışım , yaşamışım , yaşamışım.  bi çantam vardı mesela . adı da  " kaçma çantam" dı . birkaç kere teşebbüsüm vardı  kaçmaya. sanardım ki tüm çocukların kaçma eğilimi ya da kaçmışlığı vardır illa.göktuğ diye benden büyük ela gözlü küçük bi çocuğu sevmiştim ilk defa. günlüğüme yazmıştım. küçük bi kızın saf ve saf lığıyla. sonra küçüklüğümden taşındık.. mavi gözlü  bi kız tanıdım.. kabuk bağlamayan bi yaraya dönüşeceğini bilemezdim ve bilmedim de.  bi çocuk tanıdım.. içine çeken gözleri , dağınık saçları, ve cebinde gençliği vardı. bilmedi. hep kaçardı. eğer bi an da olsa dursaydı. durmadı. beni aciz bırakması bu kadar .. çok dramatik değil mi sizce de.. çok acı değil mi ? sürekli , onsuz kuytular bırakması için bana, yine ona yalvarmam.. trajikomik değil mi ? öyle işte .. sık sık sık sık sık sık sık sık ve malesef malesef malesef malesef.. ki bu ismi duyucağız.. günlerce, dudaklarca, martılarca , fotoğraflarca, şarkılarca , platoniklerce, ölümlerce , doğumlarca, kelimelerce ve ömürlerce. bu arada öyle bi kuytu bulursanız.. haberim olmasın.