31 Ocak 2012

yada kalbim patlıycaaak
çok tırrrrrrrrrsıyorum.. öyleki damarlarım çatlıycak
sevgili çocuk , beni iyi dinle. şimdi sana el sallıycam.. ve üç"e kadar sayıcam.. üç dediğimde sen de bana el sallamazsan.. kendimden seni intihar edicem..

çocuk"luk..

Şey hatırlıyorum.. küçükken bi sitede otururduk ve kar yağdığında ,bayram yağardı aslında.. gözyaşım çıktığı kadar ağlardım  atabilmek için kendimi karlara.. ve yıllar sonra saat gece yarısından once.. ben evde zap lıyorum.. o küçükken olan ne üdüğü belirsiz yok içimde.. kar olduğunu hatırladığımda mutlu olduğum üdüğü belirsizlik.. ama herkesin bi çocuk yanını çıkardı sanki ortaya.. bana biraz da hayal kattı aslında.. karlarla mühürlü isimlerle ve çocuklar gibi. şen, şakrak,matrak. vesaire vesaire..
şey hatırlıyorum..sokak lambasına baktımda kalbime yağan bayramları..

21 Ocak 2012

unuttum

Şey yazıcaktım.. şeeyy.. terli saçlarını , yediğin tırnaklarını , göbeğine kadar çektiğin pantolonunu , uup uzun gravatını , muzip dişlerini , gülen gözlerini .. ama vazgeçtim

Kah.Mar

Başka bi şehirde açtınız mı hiç gözlerinizi ? üzerinize yağan tuzdan bozma karlarla hemde.. incecik olmasına rağmen üstünüz , hiç üşümediğiniz oldu mu başka bi şehirde.. ve gece olduğunda , tekrar şehriniz de buldunuz mu kendinizi hiç ? oyulmuş bi elmanın içine konmuş tütünü ,çektiniz mi bayram eden ciğerlerinize , yada okunmamış bi ezanın namazını kıldınız mı ? beyaz bi tül , kırmızı halı gibi serildi mi hiç ayaklarınızın dibine.. ahh ne hoş başka bi şehirde açmak gözlerini...

16 Ocak 2012

ben

12 eylül de doğmuşum.. daha doğduğum günle  merhaba ben asık suratlı muhalefet demişim. ankara"da darbenin kucağına ..incir ağaçlarının ocaklara dikilme yıl dönümünde., çıkmışım sığınağımdan. ve merhaba ben asık suratlı muhalefet demişim.yaşamışım , yaşamışım , yaşamışım.  bi çantam vardı mesela . adı da  " kaçma çantam" dı . birkaç kere teşebbüsüm vardı  kaçmaya. sanardım ki tüm çocukların kaçma eğilimi ya da kaçmışlığı vardır illa.göktuğ diye benden büyük ela gözlü küçük bi çocuğu sevmiştim ilk defa. günlüğüme yazmıştım. küçük bi kızın saf ve saf lığıyla. sonra küçüklüğümden taşındık.. mavi gözlü  bi kız tanıdım.. kabuk bağlamayan bi yaraya dönüşeceğini bilemezdim ve bilmedim de.  bi çocuk tanıdım.. içine çeken gözleri , dağınık saçları, ve cebinde gençliği vardı. bilmedi. hep kaçardı. eğer bi an da olsa dursaydı. durmadı. beni aciz bırakması bu kadar .. çok dramatik değil mi sizce de.. çok acı değil mi ? sürekli , onsuz kuytular bırakması için bana, yine ona yalvarmam.. trajikomik değil mi ? öyle işte .. sık sık sık sık sık sık sık sık ve malesef malesef malesef malesef.. ki bu ismi duyucağız.. günlerce, dudaklarca, martılarca , fotoğraflarca, şarkılarca , platoniklerce, ölümlerce , doğumlarca, kelimelerce ve ömürlerce. bu arada öyle bi kuytu bulursanız.. haberim olmasın.